Kadın, Üreten, Nesilleri Geleceğe Taşıyan En Önemli Kültürdür

Araştırmacı yazar Hakkı Yılmaz katıldığı bir TV programında, Kadının yeri ve değeri konusunda ezber bozan açıklamalar yaptı. Türk Milletinde Kadının yerinin, yaratılan bütün maddi ve manevi değerleri sonraki nesillere iletmede eğitim ve öğretim açısından Kültürel anlam taşıdığına vurgu yapan Yılmaz, ‘Kadın nesilleri geleceğe taşıyan, en değerli kültürdür’ dedi

Kadın, Üreten, Nesilleri Geleceğe Taşıyan En Önemli Kültürdür
05 Mart 2020 - 22:52
Araştırmacı yazar Hakkı Yılmaz, katıldığı TV programında çok önemli açıklamalar yaptı. Kadının toplumdaki yeri ve önemine işaret eden Yılmaz, ‘Türk kültüründe kadının değeri ve önemi oldukça yüksektir. Arap kültüründe kadın ikinci sınıf insan olarak görülmektedir’ dedi
 
KADINLARIN ŞAHİTLİĞİ
 
Kadınların Arap kültüründe toplumun dışına atılmasının en önemli gerekçesi olarak, şahitlik konusunun çarpıtılmasından kaynaklandığını belirten Yılmaz, ‘şahit, konuyu iyi bilen ve aynı zamanda doğru bildirebilecek kişilerden olur. Mahkemedeki şahitlik değil, noterdeki şahitlik kurgulanmıştır. Kur-an’da şahitlerin kimlerden olacağı da ‘erkeklerinizden iki de iyi tanık tutun. Şayet iki erkek tanık olmazsa o zaman bir erkek ile iki kadın tanık olsun. İki kadın olması, tanıklardan bir yanılırsa diğeri hatırlatsın diyedir. Tanıklar, tanıklıklarını iyi yapacak ve razı olacağınız kişilerden olsun’ ayeti ile açıklanmıştır’ dedi
 
Hakkı Yılmaz, ‘Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta şu; Kur-an’da bu konuda ‘şahit’ kelimesi kullanılmamıştır. Bu ayette şahit değil, ‘şehit’ kelimesini geçer. Günümüzde tartışılan ve eleştirilen noktada budur. Şehidin çoğulu, ‘şüheda’dır. Bu ayrıntı, konuyu en iyi bilen demektir. Şehit, mübalağa kalıbıdır. Kur-an’da sıradan bir tanık değil, tanıklığın zirvesinde olan, bu işi en iyi yapacak kişiler kastedilmiştir. Herkes tanık ve şahitlik yapamaz’ dedi
 
KİMLER ŞAHİTLİK YAPABİLİR?
 
Hakkı Yılmaz, Kur-an’a göre şahitlikte aranın özellikleri şöyle açıkladı;
 
‘Günlük yaşantısında, devlete, millete ve Allah’a karşı isyanın içerisinde olmamak, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, dolandırıcılık sahtecilik gibi suçlardan uzak olmak, haramları işlememek, çirkin işleri yapmamak, heva, heves ve şehvet düşkünü olmamak, herkese eşit davranmak, kin gütmemek, kültür farklıklarından dolayı insanlara farklı davranmamak’
 
KADIN TEK OLARAK ŞAHİTLİK YAPABİLİR
 
Kur-an’da geçen iki kadının şahitliği konusunda ise Arap kültüründe büyük bir yanılgı olduğuna vurgu yapan Yılmaz, ‘bu ayetteki mesaj, şart koşulan, yanılma, şaşırma şartıdır.
Dünyadaki bütün ülkelerde uygulanan tüm kanunlar, kanun yapan tarafından bir gerekçeye dayandırılır. Gerekçe ortadan kalkarsa, hüküm de biter. Allah burada iki kadın hükmünü verirken, birisinin yanılması koşulu ve ötekinin hatırlatmasına bağlamıştır. Yanılmayacak şaşırmayacak nitelikte bir bayan olursa, yani ekonomi, iktisat ve hukuk bilgisi almış eğitimli bir kadın olursa, şaşırmayacak yanılmayacak bir kadın olursa, gerekçe ortadan kalkar ve hükümde ortadan kalkar. Hukukun evrensel ilkesi budur’ dedi
 
MÜSLÜMANIZ DİYE GEÇİNİYORUZ AMA MÜSLÜMANLIKLA ALAKAMIZ YOK
 
Gizli şahitlik kavramının tamamen Kur-an’a aykırı olduğun altını çizen Yılmaz, ‘sözde Müslüman bir ülkeyiz. Gizli tanık müessesiyle müfterilerle bu toplum bakın ne hale geldi… Gizli tanıklık Kur-an’a tamamen aykırı bir müessesedir. Müslümanız diye geçiniyoruz ama Kur-an’ın emirlerine açık bir şekilde karşı hükümler uyguluyoruz. Müslümanlıkla alakamız yok’ dedi
 
Hakkı Yılmaz, ‘Kadınları bu hale getiren nedir? soruna şöyle açıklık getirdi;
 
‘Adı Müslüman olan ancak uygulamalarda Kur-an ile alakası olmayan ülkelerde kadınlara büyük haksızlıklar yapılmıştır. Kadınların ikinci sınıf insan olarak görülmesi Arap kültüründen kaynaklanmaktadır. Türk kültüründe kadının değeri tartışılamayacak derecede önemlidir’
 
Bakınız Nahl suresinin 57,59 ve 62. Ayetlerine;
 
‘ve Allah’a ortak koşanlar, kendilerine rızk olarak verdiğimiz  şeylerden  bilmedikleri şeylere pay ayırıyorlar, Allah’a and olsun ki, uydura geldiğiniz bu şeylerden kesinlikle sorgulanacaksınız. Ve onlar, Allah’a kızlar isnat ediyorlar. Allah bundan arınıktır. Kendileri içinde iştahlandıkları oğlan çocukları vardır. Ve onlardan biri kız doğum haberi ile müjdelendiği zaman içi öfkeyle dolarak yüzü kapkara kesilir kendisine verilen haberin kötülüğü dolayısıyla toplumundan gizlenir. Aşağılık ve horluğa rağmen kızı yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün. Dikkat edin, onların verdikleri hüküm töreleri ne kadar kötüdür. Ve beğenmediklerini Allah için ayırıyorlar. Ve dilleri en güzelin kendilerine ait olduğunu yalan yere söyler durular. Hiç şüphesiz onlar için ancak ateş vardır ve onlar önden itileceklerdir’
 
Kur-an’da da açıkça ifade edildiği üzere, Araplar kız çocuklarını evlat yerine koymuyorlar, değer vermiyorlar ve kız çocuğu olduğu zaman utanç duyuyor
 
Kur-an’da kadının bir ‘Kültür’ olarak tanımlandığının altını çizen Hakkı Yılmaz, ‘bakara suresi 223. Ayetinde, ‘kadınlarınız sizin için bir kültürdür. Öyleyse, kültürünüze dilediğiniz gibi yaklaşın. Kendiniz içinde önceden gönderin ve Allah’ın koruması altına girin. Şüphesiz ona kavuşacağınızı da bilin’ denilmektedir dedi
 
KADIN İNSANLIĞI GELECEĞE TAŞIR

Hakkı Yılmaz, ‘Kur-an’da kadın, insanlığı geleceğe taşıma olarak nitelendirilir. Kadınızın eğitimli olursa, öğretimli olursa iyi nesiller yetiştirir. Onlarda geleceğini sağlam kurar dünyanın geleceğini sağlam kurar. Kadın biyolojik açıdan kültürdür, üretendir, hem de eğitim ve öğretim açısından kültürü geleceğe taşır ‘ dedi
 
Yanlış İslam anlayışının Kadını itibarsızlaştırdığına vurgu yapan araştırmacı yazar Hakkı Yılmaz, ‘Kur-an ayetleri, peygambere indiriliş sırasına göre okunduğunda, her şey apaçık ortada olduğu görülecektir. Arap kültürünün kadına bakışını, İslam’la örtüştürmemek gerekir. Kadını yok sayan, ona değer vermeyen bir anlayış, evrensel yaratılış kanunlarına aykırı olmakla beraber, Allah’ın kurguladığı sistemi de inkar etmenin ta kendisidir’ dedi

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.