Robin Hood olmayan lüksler kaybedecek

Corona virüsü salgını, sağlık alanından başlayıp, ekonomiden toplumsal yapılara, ülkelerin ticari anlayışlarından bireysel tüketim alışkanlıklarına kadar tüm dünyada dönüşümün tetikleyicisi oldu. Markalar açısından yeni bir yol haritası doğuran bu süreçte, yapılan araştırımalar, tüketicide hayranlık kavramının yerini güvensizliğe bırakarak, lüks tüketim markalarına karşı olumsuz algının arttığını ortaya koyuyor. Tüketim markalarının ‘Robin Hood’vari bir duruş sergilemeleri ve […]

Robin Hood olmayan lüksler kaybedecek
12 Ekim 2020 - 10:24

Corona virüsü salgını, sağlık alanından başlayıp, ekonomiden toplumsal yapılara, ülkelerin ticari anlayışlarından bireysel tüketim alışkanlıklarına kadar tüm dünyada dönüşümün tetikleyicisi oldu. Markalar açısından yeni bir yol haritası doğuran bu süreçte, yapılan araştırımalar, tüketicide hayranlık kavramının yerini güvensizliğe bırakarak, lüks tüketim markalarına karşı olumsuz algının arttığını ortaya koyuyor. Tüketim markalarının 'Robin Hood'vari bir duruş sergilemeleri ve 'topluma geri vermeleri'nin temel bir kriter olacağına dikkat çekiliyor.

EŞİTSİZLİKLER DERİNLEŞTİ

Covid-19'un tüketici davranışlarına etkisini ölçmek üzere 19 ülkede 19 farklı araştırma şirketinin desteğiyle gerçekleştirilen 'Brave New World Küresel Araştırması çarpıcı sonuçlara işaret ediyor. İngiliz araştırma şirketi RDSI tarafından organize edilen Türkiye ayağını Sentinus'un gerçekleştirdiği araştırmaya göre salgın süreci küresel eşitsizlikleri derinleştirdi. Araştırmada, "Artan sınıfsal eşitsizliklerin, lüks tüketim markalarına bakışı değiştireceği yönünde güçlü bir kanaat var. Küresel elitler artık hayranlığın değil, güvensizliğin nesnesi olmak üzereler. Bu yüzden, özellikle lüks tüketim markalarının 'Robin Hood'vari bir duruş sergilemeleri ve topluma geri vermeleri önem kazanıyor" tespitlerine yer verildi.

GÜVENSİZLİK DUYGUSU

Araştırma, Covid-19'un kadınların sorumluluklarını arttırdığını ve bu süreçte kadın tüketicilerin ihtiyaçlarını anlayarak, onlara hitap etmenin önem taşıdığına işaret ediyor. Geleceğe yönelik belirsizlik ve güvensizlik duygusunun hâkim olduğuna dikkat çekilirken, şu ifadelere yer verildi: "Peki, bütün bu ruh durumu hazcılığı mı, sadeleşmeyi mi tetikleyecek derseniz markalar açısından her iki yol da fırsatlar sunuyor. Hazcılar tüketimde doyum ve kaçış ararken, sadeleşme arayışında olanlar doğala, yerele, geleneksele dönmenin peşinde."

İNSANLIĞA KATKI SUNAN AYAKTA KALACAK

Araştırmanın Türkiye sonuçlarında global verilere benzer unsurlar ortaya çıktı. Sentinus'un Kurucu Ortağı Yeşim Yaşa, 19 farklı ülkeden alınan sonuçların ortak göstergelerine bakıldığında, öze ve doğala dönmeyi modern kavramlarla sentezleyerek çözümler üreten markaların başarılı olabileceğini aktardı.

Yaşa, "Çünkü artık karşımızda evde kendi ekmeğini yapan yani içe dönen ve özerk yaşam kurgusuna yönelen bir tüketici profili var. Şok yaratan bu dönemde "şaşkınlık" yaratacak yenilikçi çözümler üretmek gerekiyor. Gittikçe daralan ekonomik şartlarda, tercih edilen markalar listesinde kalabilmek için "insanlığa katkıda bulunan" markalar arasında yer almak gerekiyor" yorumunu yaptı.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.